OSMANİYE ÇONA KÖYÜ  
 
  ULAŞLI TOPLULUKLARI 02.05.2025 12:22 (UTC)
   
 

Ulaşlılar, Oğuzların tarihinde çok önemli rol oynamış boylarından biridir. Ulaş adına ilk defa Türk destanlarında rastlanır. “Dede Korkut” destanlarının baş kahramanı Salur Kazan Bey’in babasının adı Ulaş’tır.

Destanın özeti kısaca şöyledir: Ulaş oğlu Salur Kazan Han, yiğitleriyle birlikte avdayken Peçenekler (Tavagor) onun yurduna saldırır; annesini, çocuğunu, eşini ve kızlarını esir alır, kızıl develerini atlarını da götürürler. Karacuk çoban, beyi Kazan’ın sadece 10 bin koyununu düşman elinden kurtarabilmiştir. Ulaş oğlu Kazan ise avdayken gördüğü rüyasından endişelenerek yurduna gelir ve yurdunun yağmalandığını görür. Ocaklardaki ateş henüz sönmemiş , yurdun yerinde de karga kuzgun dolaşıyormuş. Ulaş oğlu Kazan Han, Karacuk çobanı yanına alarak düşmanın peşine düşer. Arkasından kardeşi Karaküne (Göne) ile Alpamış, Bamsı Beyrek’in önderliğinde Oğuz’un kahraman yiğitleri ile gelip, yakınlarını düşmandan kurtarırlar.  O zamanlarda Salur Kazan’ın hayvan sürülerini Kıpçaklar güderdi. Salur Boyu IX-XI. yüzyıllarda Sirderya’nın doğu kanadında, Taşkent ve Aral civarında yaşamıştır. Ancak 1043’te kırdaki Kıpçaklar ile Salur Kazan kavminin arasında bir çatışma çıkar ve Oğuz ulusu yıkılır. İslam dinine girmiş olan kavimler batıya doğru göç ederler. Sayın Han eli Merv’e, Bayındır Türkmenleri de Kafkasya’ya göç etmişlerdir. 
  
 Büyük Selçuklu Devleti, 1071 yılında Alparslan’ın emrinde Malazgirt Savaşını kazanarak dünyanın siyasi coğrafyasını değiştirmişlerdir. Bunda Oğuz boylarının büyük bir yeri vardır. İşte bu Oğuz boylarının “Salur” boyundan olan “Ulaşlılar”, Anadolu fatihi Kutalmışoğlu Süleyman beyin emrinde Anadolu’nun bir çok yerinde savaşlar yapmış ve Malazgirt zaferinden on bir yıl sonra, yani MS. 1082 tarihinde bugünkü Osmaniye ilinin Haraz mevkiine gelerek yerleşmişlerdir.  İşte bundan iki yıl sonra yani 1084 yılında Antakya’nın alınmasında da büyük rol oynamışlardır.
Ulaşlılar’ın kökeni hakkında Prof. Dr. Faruk Sümer şu bilgileri vermektedir: “…Oğuz hükümdarlarından Dib Yavku’nun büyük beylerinden Ulaş ve oğlu Ulat, Salurlar’dan olduğu gibi, İnal-Han’ın veziri ile naibi de yüne bu boydan idiler.” Yine Oğuzlar adlı eserinde Tarsus bölgesindeki Ulaşlılar’ı anlatırken şu bilgileri veriyor: “Bu bölgedeki büyük boylardan biri de Ulaş boyu idi. Ulaş, boyu idare etmiş olan beyin adıdır. Ulaşoğulları en tanınmış Varsak Beyleri arasında sayılmaktadır. Fatih’in vezirlerinden Rum Mehmet Paşayı 1469 yılında perişan eden Varsak Beylerinin başı Uğuz Bey’in Ulaş ailesinden olduğunu biliyoruz. Ulaş boyunun yurdu, Tarsus’un kuzeybatısından başlayıp Bulgar Dağına dek uzanıyordu. Ulaş Boyu büyük bir teşekkül olup, Bayındır(41 cemaat), Salur(10 cemaat), Orhan Beğlu gibi obalara ayrılmışlardır. 1519 yılında Ulaş boyuna bağlı Salur obası on kola (cemaate) ayrılmıştır.
Ulaş ailesinin boyun hangi obasından çıktığı hususuna gelince akla ilk gelen ihtimal onların Bayındırlar’dan olduğudur. Çünkü boyun en büyük obasını Bayındırlar meydana getirmekteydi. Ulaş adı ise ailenin Salurlar’dan geldiği ihtimalini telkin ediyor. Dib-Yavku’nun beyleri arasında Salur’dan Ulaş Bey olduğu gibi, Dede Korkut Destanlarının baş kahramanı Salur Kazan Beyin babasının adının da Ulaş olduğu biliniyor. Kanuni Sultan Süleyman devrinde Halep Türkmenlerinden Beğ-Dili boyunu oluşturan 40 obadan 22. sıradaki Ulaşlılar 39 vergi evi ile bir obadır.
XVIII. yüzyılda Dulkadirlilere mensup Döngelelü, Ulaşlu, Çalışlu, Devdü ve Kebelü gibi oymaklar Kurt Kulağı ile Burnaz Köprüsü yöresinde yaşamakta idiler. Bunlar 1735 yılında birkaç yıl önce İslahiye taraflarında yaşayan Okçu-İzzeddinlü oymağının yaylağı olan Gavur Dağına çıkmışlardır.
Mevcut yazılı kaynaklara göre XVI. yüzyılda Tarsus’ta bulunan bir kısım ULAŞLILAR bir vasal devlet kurmuşlardır. Tarsus’un mamurlaşmasında çok etkileri olmuştur. Ulaşlılar’ın tarihsel bir bölümünü Tarsus Ulaşlıları’ndan takip edebiliyoruz.  Yine tarihin başka bir sayfasında bugün Suriye sınırları içinde bulunan “Cullap” denilen ve Fırat kenarında bulunan bu yere daha başka Türkmen kollarıyla birlikte Ulaşlılar’ında sürgüne gönderildiği kayıtlıdır. Bu husus meşhur halk ozanı Dedemoğlu’nun şiirlerinde de zikredilmektedir. Bu sürgün hadisesi zamanla gevşediğinde bazı Ulaşlılar kuzeye, Kilis, Gaziantep, Kahramanmaraş, Malatya, Tunceli, Elazığ, Erzurum, Sivas, Erzincan törelerine dağılmışlardır. Diğer bir kısmı da Tarsus’tan Hatay’ın Yayladağı yöresine kadar olan Nur Dağlarının dağ kısmında ve dağ eteklerindeki yurtlarına dönmüşlerdir. Daha yakın tarihlerde XVIII. yüzyılda yine bir sürgün ve mecburi ikamete tabi tutularak bugünkü Kurtkulağı-Erzin arasındaki bölgeye sürülmüşlerdir. Bir müddet sürgünde kaldıktan sonra Nur Dağlarına çıkmışlardır. XIX. yüzyılda Nur Dağlarında Ulaşlı Kolu Ahmet Cevdet Paşanın “Tezakir” adlı eserinde 1865 yılında 5 aileden meydana geldiği bildirilmektedir:
1-   Kellemenoğulları: Yarpuz (Cebel), Kellemen Küllüsü, Gökgöl, Türkü Yazısı, Tuz Taşı
2-   Karayiğitoğulları: Karayiğit Köyü, Türkü Yazısı
3-   Alibekiroğulları: Mitisin, Büyük Küreci, Harlık, Bacbel, Karakışla, Küllü
4-   Kaypakoğulları: Kaypak (Serdar)
5-   Çentoğulları: Çardak Köyü

Bu saydığımız ailelerin tasnifi Doğu Çukurova ve Nur Dağlarında bulunan Ulaşlılar içindir. Nur Dağlarından Yayladağı’na, Kırıkhan’a, İslahiye’ye kadar orman içinde ve dağ eteklerinde yerleşen Ulaşlılar’ın bir çoğu bugün Yarpuz Köyü olarak bilinen, dünün Cebel-i Bereket Sancağı olan merkezden dağılmışlardır. Halep’ten gelerek Kilis’e, İslahiye’ye, Gaziantep’e, Kahramanmaraş’a, Tunceli, Elazığ (Karakoçan) ve Erzurum taraflarına yerleşen tarihte Halep Türkmenleri olarak anılan grupta Ulaşlı oymaklarıdır.
MS. 1071 yılında ve belki de bir müddet önce Anadolu’ya giren Türkmenler içinde bulunan ULAŞLILAR yukarıda belirtilen yerler içinde kışlık ve yazlık olarak ikamet etmişler ve bugün ise yoğun olarak Osmaniye ve Nur Dağı boyunca yaşamaktadırlar. 1850 yılından sonra Osmanlı Devletinin içinde bulunduğu kargaşa ve zayıf durum dolayısıyla ve bilhassa İngilizlerin pamuğa olan ihtiyaçlarından kaynaklanan baskıları, devletin para ve askere olan ihtiyacı dolayısıyla Doğu Çukurova’da bulunan Türkmenlerle Osmanlılar arasında silahlı çatışmalar olmuştur. Ulaşlılar ise 1865-1867 yılları arasında Nur Dağlarında Bacbel, Mitisin, Küllü, Karaçay’ın yukarı boğazlarını teşkil eden yerlerde silahlı çatışmalar yapmışlar ve Ulaşlılar da dağlardan dağ yamaçlarına doğru inmişlerdir.
1861 yılında Kellemenoğulları’nın ocağı diğer ağalar tarafından oymağın töresine aykırı hareketten dolayı batırılmıştır. 1865 yılında Fırka-i İslahiye (Abdülazîz Han devrinde güney ve güneydoğudaki âsileri yola getirmek için kurulan özel askerî birlik. İskenderun’dan Maraş ve Elbistan’a, Kilis’ten Niğde ve Kayseri’ye, Adana sâhillerinden Sivas’a kadar olan bölgedeki âsileri ıslâh etmek için kuruldu. Kumandanı Müşir Derviş Paşa, komiseri de Ahmed Cevdet Paşa olup, on beş piyâde taburu ve iki süvâri alayından meydana geliyordu.)  geldiğinde Karayiğitoğulları, Çendoğulları ve Kaypakoğulları vergi ve asker vermek üzere devlet otoritesini hemen tanımışlardır. Ancak Küllü ve çevresindeki Alibekiroğulları, Payas hakimi Küçük Alioğlu Dede Bey ile Kürt Dağı hakimi Hacı Ömer oğlu Deli Halil’in Fırka-i İslahiye askerleri önünde tutunamayarak kendisine sığınması ve Ulaşlı’nın çok katı bir şekilde bağlı kaldığı Türk töresi gereği bu misafirleri teslim etmemesi sonucu şiddetli çatışmalar olmuştur. Savaş, Dede Bey ile Deli Halil’in daha fazla kan dökülmeden kendi rızalarıyla teslim olmaları sonucu sona erdi. Alibekiroğlu Ali Ağa, Niş’te mecburi ikamete tabi tutuldu ve kendisine maaş bağlandı. Ali Ağa daha sonra Çukurova’ya döndü.
Ahmet Cevdet Paşa ve Fırka-i İslahiye, “Osmaniye” adıyla yeni bir kasaba kurarak Ulaşlılar’ın önemli bir kısmını buraya yerleştirdi. Ulaşlılar 1865 ve 1867’den itibaren Gavur Dağlarından indirilerek kıyı köylerine ve ovaya mecburi iskana tabi tutulmuşlardır. 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşına, I. Dünya Savaşına (Özellikle Çanakkale ve Yemen cephesi) ve Kurtuluş Savaşına fiilen katılmışlardır. Bilhassa Fransız ve Ermenilere karşı çeteler kurarak yaptıkları savaşlar güney bölgemizin düşman işgalinden kurtulmasında önemli rol oynamıştır. Yine Hatay’ın Anavatana katılmasında Gavur Dağları çevresindeki Ulaşlı nüfusu önemli bir yere sahiptir.
Bugün ise Türkiye’nin bir çok yerinde Ulaşlı koluna mensup bir çok yerleşim yeri bulunmaktadır:
Tekirdağ – Ulaş Beldesi
Yalova – Ulaş Beldesi
Fethiye – Kargı ve köyleri
Afyon – İsçehisar
Alanya – Ulaşlı Koyu
Sivas – Ulaş İlçesi
Sivas – Kangal İlçesi
Gaziantep – İçi ve Çatalsu Köyü
Kilis – sınıra yakın köyler
Nevşehir – Ürgüp- Ulaşlı Köyü
Tarsus – Ulaşlı Köyü
Karakoçan – Türkoğlu Köylerinde
Osmaniye’den Yayladağı’na kadar olan şehir ve köylerde
Adana şehir içinde
İstanbul şehir içinde
Ankara şehir için
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Çona Köyü OSMANİYE
  OSMANİYE HABERLER
  GAZETE OKU

::TC Kimlik No
::Vergi Kimlik No
::SSK Hizmet Dökümü
::İnternet Vergi Dairesi
::Motorlu Taşıtlar Vergisi
::Telefon Rehberi
::ÖSYM Sınav Sonuçları
::KPSS Sonuçları
::KPDS Sonuçları
::Diğer Sınav Sonuçları
::ÖSYM Sınav Takvimi
::Milli Eğitim Bakanlığı
::Üniversiteler
::Sağlık Bakanlığı
::Emekli Sandığı
::Ssk
::Adalet Bakanlığı
::Emniyet Genel Müdürlüğü
::Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
::Bakanlıklar
::Valilikler
::Belediyeler
::Kaymakamlıklar
::Silahlı Kuvvetler
::Sivil Toplum
::Elçilik - Konsolosluklar
::Avrupa Birliği
::K.K.T.C.
::Turizm
::Son Depremler

  EN SON HABER

 
 
 
 
 
" + __flash__argumentsToXML(arguments,0) + "")); }" playmovie="function () { return eval(instance.CallFunction("" + __flash__argumentsToXML(arguments,0) + "")); }" pausemovie="function () { return eval(instance.CallFunction("" + __flash__argumentsToXML(arguments,0) + "")); }" stopmovie="function () { return eval(instance.CallFunction("" + __flash__argumentsToXML(arguments,0) + "")); }" startmovie="function () { return eval(instance.CallFunction("" + __flash__argumentsToXML(arguments,0) + "")); }" setmovie="function () { return eval(instance.CallFunction("" + __flash__argumentsToXML(arguments,0) + "")); }" viddlerpause="function () { return eval(instance.CallFunction("" + __flash__argumentsToXML(arguments,0) + "")); }" viddleropen="function () { return eval(instance.CallFunction("" + __flash__argumentsToXML(arguments,0) + "")); }" viddlerswitch="function () { return eval(instance.CallFunction("" + __flash__argumentsToXML(arguments,0) + "")); }" viddlerseek="function () { return eval(instance.CallFunction("" + __flash__argumentsToXML(arguments,0) + "")); }" gettimepoint="function () { return eval(instance.CallFunction("" + __flash__argumentsToXML(arguments,0) + "")); }">
video
Kaynak: İsmail Has

Bugün 16 ziyaretçi (19 klik) buradaydı.
Çona Köyü,çona köyü, Çona, çona, osmaniyeçona, osmaniye çona, Bu site Murat TOSUN tarafından hazırlanmıştır.
OSMANİYE ÇONA KÖYÜ.........OSMANİYE ÇONA KÖYÜ...........OSMANİYE ÇONA KÖYÜ.........OSMANİYE ÇONA KÖYÜ.........OSMANİYE ÇONA KÖYÜ
ı
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol